LBL_YAZI
SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 29 Mart 2024 Cuma

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
HAFTANIN SORUSU

Bizim selâmımıza karşılık O'nun Selâmı ne anlama gelir?

Selâm sözcüğü hem kurtuluşu ifade eden selâmeti, hem de insanın Yaratıcısına olan teslimiyetini ifade eden bir sözcüktür.

Yaratan'ın bizler ve tüm yarattıkları üzerine olan selâmı, O'nun sevgisi, rızası, nuru, yakınlığı, koruyuculuğu, kurtarıcılığı anlamındadır.  O' bütün bunları lûtuflarıyla, verdiği izinlerle, nasip ettiği tüm imkanlarla, her an tecelli eden yardımlarıyla, insana bahşettiği akıl, gönül, vicdan, irade gibi güçlerle bize gösterir. Bunlar o kadar büyük imkânlardır ki henüz sadece adını biliyoruz ama aslını yaşamıyoruz, o güçleri gereken yerde ve doğru olarak kullanmıyoruz.

O'nun insan üzerine olan bu Büyük Selamı, insana teslim edilmiş olan büyük emanettir. Bu büyük emanet üzerinde var olan her şeyi ile şu kadar milyon insanla birlikte Dünya'dır.

devamı...   
HAFTANIN SORUSU

Ruhsal bilgideki "ateş" ve "yanmak" deyimleri ile anlatılmak istenen nedir?

Hepimiz çeşitli nedenlerle içimize düşen bir ateşin bizi nasıl yaktığını ve bunun ne kadar zor bir durum olduğunu deneyimlemişizdir. Bu kimi zaman hazır olmadığımız bir kaybın sınavıdır, kimi zaman bir yanlışımızdan doğan acı bir pişmanlıktır. Dünya yaşamında bu yanmaların süresi ve etkisi çoğu kere günlük olayların içinde azalıyor ve kısmen "unutmak" gibi çok hayırlı bir zihin durumu ile korunuyoruz. Korunuyoruz çünkü bu "yanma"ya saplanır kalırsak intihara kadar giden bir yola gireriz. Yanma iz bıraksa da bizden uzaklaşsın ki yaşam okulunun derslerine devam edebilelim ve yeni yanmalara karşı daha hazır ve daha tedbirli olalım. Yaşam bu yanma ve unutma olayları ile geçiyor gibi görünse de içimizde yanlışlarımızı unutmayan ve doğruya dönmedikçe bağışlamayan bir yer var. İşte o yer, unutmanın ve telafinin olmadığı fizik ötesi âleme geçtiğimizde bize yanlışlarımızın ateşini ve kendimizle birlikte pek çok...

devamı...   

HAFTANIN SORUSU

Düşünce, sevgi ve iyi olmak  bağlantısı üzerine neler düşünebiliriz?

Her zihin faaliyeti düşünce değildir. Gerçek düşünce yüksek zihinlerin, hayra yönelik, O'nun Rızası'na uygun, doğru olan, iyi ve güzel olan, bilgiye dayanan, sevgi yüklü, temiz faaliyetidir. Bu nitelikteki düşünceler ibadettir. Çünkü bu şekliyle düşünme faaliyeti bir anlamda Yaratan'la olan bağımızın yaşanmasıdır.

İnsanın varlık olarak gerçekliğin alt basamaklarından yukarıya doğru tırmanışı, sayılan nitelikteki düşüncelerle mümkündür. İnsan dünya realitesi içinde, dünya zihniyetine bağlı olarak yaşamakta ve gerçek düşünceden çok uzakta bulunmasına rağmen, her an koruyan gözeten, yardım eden Yüce Düzenler, Melekî Sistemler tarafından, kendi öz varlığının üst kademelerinden devamlı olarak ikaz tesirleri almakta, gönlüne yüksek düşünce bağları kurulmaktadır. Bu, insanın içinde sevgiyi hissetmesine, iyi ve doğru olan üzerinde düşünmeye...

devamı...   

HAFTANIN SORUSU

Ruhsal yolda anlamanın düşünmenin ve aramanın yeri nedir?

         Ruhsal yol Gerçeğin yoludur. Gerçeğin derece derece anlaşılması arayarak düşünerek mümkündür. Arayan düşünür, düşünen anlar, anlayan bulur, bulan görür, gören yaşar ve yaşayan Gerçek Yolunda yürür. Bu eylem zincirinde her adım bir sonrakini hazırlar. Birinin eksik kalması tamamının ortadan kalkmasıdır. Gerçeği aramak kalbin ihtiyacıdır. Gerçekler bilgi olarak doğrudan verilemezler. Bize verilen ve adına bilgi dediğimiz ifadeler sadece Gerçeğin anahtarlarıdır.

Yüzyıllar öncesinden dinler aracılığı ile verilen bilgiler, 18. Yüzyıldan beri dünyanın her yerine inen ve tüm insanlığa açık edilen Büyük Gerçek'le ilgili ifadeler, bunların yer aldığı her dildeki sayısız kitaplar, toplantılar, konuşmalar neden ilgilenen kişileri değişime uğratmadı, neden ıstıraplar sona ermedi?

devamı...   

HAFTANIN SORUSU

Sevgi, inanç ve bilgi ile neşenin
bağlantısını nasıl açıklarız?

İnançlı insan varoluşunun iç neşesini taşır. Çünkü inanç bilincin sevgi seviyesidir. Sevgi ise daima varoluş neşesi ile birliktedir.

Neşe bir anlamda varoluşumuzun, bize verilmiş fırsatların ve zenginliklerin şükrüdür, her an huzurda bulunduğumuzun bilincidir.

Neşe O'nun bize olan sevgisini, yardımını, bağışlayıcılığını idrak etmektir.

Neşe, hayatı bize yaşattığı bütün olaylarıyla kabul ederek sevmektir. Çünkü kabul gerçeği anlamak, yerimizi bilmek, O'na giden yolda olmaktır.

Neşeden uzak kalış anladığımız halde eyleme geçirmediğimiz bilgilerin, dinlemediğimiz vicdan sesinin, en çok da kırdığımız gönüllerin sonucudur.

Gönül kırmak dediğimizde hemen birisine karşı doğrudan...

devamı...   

TV 'DE NELER VAR?

TV'lerde ve Vizyonda

Konularımızla İlgili
Gösterim ve Yorumlar

KIŞ UYKUSU / WINTER SLEEP

Tür: Dram 
Süre:196 dakika

Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan 

Oyuncular: Haluk Bilginer, Melisa Sözen, Demet Akbağ

Senaryo: Nuri Bilge Ceylan, Ebru Ceylan 

Yapım: 2014 Türkiye

 

Filmin fragmanı:

http://www.youtube.com/watch?v=627YfH1koj4

Kış uykusu,  Çehov'un kısa öykülerinden yola çıkılarak senaryosu yazılmış bir film. Aydın, Necla ve Nihal isminde üç karakterin etrafında dönüyor. Tipik Nuri Bilge Ceylan filmlerinin aksine,  bu filmde bolca diyalog var.  Diyaloglar ise üzerinde düşünmeye değer türden; insan olabilmek üzerine.

Filmin başkahramanı Aydın eski bir tiyatrocu. Kapadokya'da babadan kalma küçük bir oteli işletiyor. Maskeler ve tiyatro afişleri ile dolu bir çalışma odası var. Ancak Aydın'ın maskeleri sadece duvardakilerden ibaret değil. Karısının yardım yemeğinde hiç ilgisi olmadığı halde yardım sever maskesini,  fakir bir din adamı gördüğü zaman fakirlikten rahatsız olarak din adamlarını eleştiren "aydın gazeteci" maskesini takıveriyor. Karısı ile olan ilişkisinde bile, karısına yardım elini uzattığı zamanlar aslında bunu yardım amacı ile değil, karısından pek çok anlamda üstün olmanın kibri ile hareket ediyor. Kibir ile ilgili bir ders niteliğinde olan, karısının yardım paralarının dökümü olan bir dosyayı düzelttiği sahne oldukça dikkat çekici. Aslında "iyilik" ya da "yardım" amacı ile yapılan eylemin çıkış noktasının kibir olduğunu ve kibrin çoğu kez, iyi duygular ile maskelendiğinin güzel bir örneği...

devamı...   

HAFTANIN SORUSU

Varoluşumuzun sorumlulukla ilişkisini nasıl açıklıyoruz?

Tüm yaratılış bir "ilahi maksat" taşır.  Yaratılan için ise, bu "maksat" mutlaka erişilmesi gereken amaçtır. Yaratılış nedeni olan "maksat" gerçekleşmezse, neden ortadan kalkar, yaratılmış olan evrenden silinebilir.

İnsan, tüm diğer yaratılmış olanlar gibi yaratılış amacını gerçekleştirmekle sorumlu tutulmuştur. Amaç tek bir hedef değildir. Amaca ulaştıkça daha yüksek amaçlar karşımıza çıkar.

İnsan yaratılış amacını anlamak ve etap etap gerçekleştirmekle sorumludur. Çünkü insana akıl ve bilim verilmiştir; insanın muhakeme ve düşünce gücü vardır; gönül ve kalp değerleri ile donatılmıştır; ruh gücü ile desteklenmiştir.

Bütün bu yüksek değerler insanın bunları dünyada çarçur etmesi, yalancı güçlerin, basit işlerin...

devamı...   
HAFTANIN SORUSU

İnsanın kendi "öz düzeni" hakkında neler düşünebiliriz?

         Yaratılış düzen, nizam üzerine kuruludur. Düzen olmaksızın güvenilir bir işleyiş düşünülemez. Her varlık, her olay bir düzendir. Düzen düzeni yaratır, düzenler birbirine açılır. Evimizde musluk dediğimiz düzenekten gelen su küçükten büyük olana açılan, birbirinin içinde, biri diğerini yaratan düzenlerle evrene, Büyük Patlamaya kadar giden bir muazzam düzendir. Ve su kendi öz düzeni ile bilemediğimiz nice düzenlerin içinde yer almaktadır. Ancak şunu görebiliyoruz ki suyun öz düzeni, her kademede yaptığı görevi yerine getirmesini sağlayan bir güç düzenidir.

         "Hizmet her zaman için varlıkların gayesidir ve gayesi olacaktır. Her bir sistem bir diğer sistemi üzerinde bulundurur ve bunların kurmuş olduğu düzen bir başka düzenin sevk-i idaresi ile yine başka bir düzene açılır." (Celselerden Parçalar VIII / 140)

         Hiçbir varlık düzen dışında varlık kazanamaz ve varlığını koruyamaz...

devamı...   
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.