TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


HAFTANIN SORUSU

 

Gönül birliğinin var oluşumuzdaki

önemi nedir?

 

Gerçek anlamda birlik gönülce olduğunda ortaya çıkar. Gönülce oluşan birlik onu meydana getiren unsurlardan daha başka bir varlık, daha yüksek bir güçtür. Birlik meydana geldiğinde birleşen unsurlar önceki özelliklerini terk ederek daha geniş çevrede etkinlik ve işlerlik kazanan, daha başka birleşmelere açık bir sisteme dönüşürler. Kolaylıkla dağılmayan Birlik üst şuurun kavramıdır.

Fizik yasalar uyarınca evren önce aynı atomların kendi aralarında birleşmesi demek olan füzyon olayı ile büyümüş şekillenmiştir. Biyolojik yaşam ise füzyonla birleşip değişik özelliklere bürünen farklı atomların kimyasal reaksiyonlarla bileşikler meydana getirmesiyle başlamıştır. Maddeyi şekillendiren fizik yasalar, maddeye hükmeden şuur yasalarının bir yansımasıdır. Aynı yasaların biyolojik beden içindeki evrim safhasında olan şuur varlıklarını da özellikle insanı da yönettiğini düşünebiliriz. Çünkü gönülce birlik olma çağrısı, var olma öykümüzün başlangıç noktasına dönüş yoluyla kendimizi bilme çağrısıdır. Geldiğimiz yolu şimdi tersten aslımıza doğru yürümek durumundayız.

Aslımıza doğru yürüyüşümüz gönül birliği dediğimiz varlıksal birliğimizi keşfetmekle başlar. Önce insanın kendisiyle olan bağı, sonra, aile, kardeşlik, arkadaşlık bağlarından doğan küçük birlikler gibi gittikçe genişleyen halkalar halinde birliğin yaşanması gerekir. Toplumla, doğayla bütünlüğü anlamak birliğin yaşanması ile mümkündür. Evrende birleşmelerin ateşten doğması gibi gönül birleşmesi için de bir ateşe gerek vardır ve bu ateş sevgidir. Bu nedenle devamlı sevgiden söz ediliyor. Sevgiyle sayısız ikileri birleştirme eylemi gerçekleşiyor. Düşünce ve söz ile eylemi birleştirmek, iç ile dışı birleştirmek, bilgi ile eylemi birleştirmek, gönülle aklı birleştirmek gibi. Bütün bu birleştirmeler büyük birliğe doğru gidiyor. Sevgi ile birlik olma dünyada başarılması gereken tek sınav. Ancak her şuur boyutunun başka bir birliği var. Daha üst boyutlarda aşk ateşini geçen bilemeyeceğimiz yüksek ateşlere alevlere dönüş ve füzyon dediğimiz birleşme var. Bu demektir ki Büyük Evrenin içinde insan denen varlığın o ateşle yarattığı başka evrenler var.

Birlikten, sevgiden uzak bugünkü halimizle yeryüzünde, böcekler gibi gezinmekteyiz. Bu benzetme sözün gelişidir. Onlar varlık nedenleri olan görevlerini tıkır tıkır yapmaktalar.

         "İnsanlığın en güzel tarafı, en yüce özelliği insanlığını anlayabilmektir. Ne güzeldir insanüstüne yol alan. Pek enderdir. Lakin güzelden bezenmiş ve etrafına ışık saçan ateştir onlar. İsteyeni gönülden yakarlar. İstemeyenin bedenini, kalbini bağlarlar ve yanar. Ateş en büyük güçlerden bir tanesidir. O' en küçük noktadan hızla salladı kâinat dediğiniz sistemin üzerine. Çarptığı noktadan dağıldı ayrı ayrı. Önce yoktunuz sizler. Sonradan ateş üstünde var oldunuz. Halen onun üstünde yanmadasınız. O' yüreğini onda bilerek yakmak isteyenlere, varlığından şüphe etmeyenlere yağdırıcıdır. Kalpleriniz O'nun adıyla daha fazla çarpsın. O'nun verdiklerinin büyüklüğü, içinde kuvvet olsun. Sizler aşkın ateşine ihtiyacı olanlarsınız. Bırakınız kendinizi bırakınız. Vakit varken gerçeği anlayınız. Her şeyin ortaya döküldüğü gün vakit çok geçmiş olacak. Esas varlığınızla ve onun vazifesiyle mutlu olunuz." (www.ayseli.org
Celselerden Parçalar IX/157)

Güney Haştemoğlu  16.12.2014  *ruhsalboyut.com*

<< geri 
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi 93414042 kişi ziyaret etti, Şu anda 182 kişi sitede.