TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


HAFTANIN SORUSU

 

Birlik bilinci nedir, nasıl oluşur?


 

 

Birlik bilinci dünya okulunda kazanmamız gereken üst bilinçtir. Dinlerin amacı da insana bu bilinci kazandırmaktı. Tek tek bazı insanlar bu bilinci kazanmış olabilir ama esas olan insanlık dediğimiz büyük beraberliğin bu hedefe ulaşmasıdır.

Birlik yalnızca işlerin birlikte tutulacağı, yaşayışımızın kolaylaşacağı bir şekil değildir. Bunu zaten pek isteyerek de olmasa dünya yaşamında gerçekleştiriyoruz. Çünkü hayatta kalmamız buna bağlıdır. Ancak yaratılışımızdaki yasa olan gerçek birliğin bilincine ulaşmadıkça ruhsal varlığımızı sürdüremeyiz. Gerçek birlik bilincinin örnekleri etrafımızdadır. Bedenimizin işleyişi, dünyamızın doğal düzeni ve bilgisine ulaşabildiğimiz kadarı ile kozmos birlik bilincinin açık örnekleridir. Sadece insan kendisine verilmiş birlik olma fırsatlarını kullanamıyor. Ailede, iş yerinde, sosyal ortamlarda ve insanın kendi içinde açık veya örtük büyük bir kavga hüküm sürmektedir. İnsanlığa hâkim olan bilinç realitesinin üzerine çıkmadıkça birlik bilincini ne anlayabiliriz, ne de o bilince ulaşabiliriz.

Mesele geliyor yine bilinci yükseltmeye dolayısıyla değişime. Değişim neden kolay değil? Çünkü değişime karşı sosyal baskı var. Değişim için yeni ve daha yüksek ahlaki değerlerle işe başlıyoruz. Ve inanılmaz bir durum. Toplum daha yüksek bir ahlaka karşı olumsuz tepkiler veriyor. Bu tepkilere karşı gücümüz yetmiyor. O halde değişime toplumun karşı koymayacağı noktalardan başlayalım. Kim benim iyi ve doğru bir insan olmama itiraz edebilir ki? Kim benim yanlış alışkanlıklardan uzak durmama, sevgi, saygı ve hoşgörü ile davranmama, duygusal zekâmı geliştirmeme, sorumluluklarımı ciddiyetle yürütmeme, yardım severliğime engel olamaya kalkabilir ki? İçimdeki kavganın başlıca nedeni olan affetmezlikleri, hırs ve kıskançlıkları ve özellikle kibiri terk etmemi istemez ki? Meseleye böyle bakınca işte toplumun değil bizzat kendimizin değişime engel olduğumuzu görüyoruz. Eğer bunları başarabilseydik, tüm insanlar, dünya üzerindeki tüm varlıklar ve en önemlisi kendimizle olan birliğimizi anlayacak, yaşayacak, hayata çok farklı bakacak gücü kazanacaktık. Yaratanla birlik olmak, evrenle birlik olmak, tabii ki yol oraya gidiyor. Fakat üç beş bilgiyi ezberledikten sonra böyle bir bilincin iddiasında olamayız. Önce kendimle, kardeşimle, eşimle, çocuğumla, komşumla, arkadaşlarımla birlik olmamdaki engelleri ortadan kaldırmam gerekiyor.

Güney Haştemoğlu   4.6.2014  
*ruhsalboyut.com*

 

<< geri 
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi 94154012 kişi ziyaret etti, Şu anda 230 kişi sitede.