LBL_YAZI
SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 24 Nisan 2024 Çarşamba

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI

 

 

"İnanana kanıt gerekmez, inanmayana kanıt yetmez"

ifadesi doğru mudur, neden?
 


 

 

Hiçbir şey kendiliğinden, tesadüfü olarak olmaz, oluşamaz. Bir konuda öz bilinç sahibi olmak demek konu hakkında bilgi, bilinç ve farkındalık içinde olmak inanç ve iman sahibi olmak demektir.

Aleni, ortada olan bir bilgi veya hakikatin varlığı, bizlerinde öz bilinç olarak bilgiye vakıf olduğumuzu göstermez. Ancak zihni bilinç olarak bilginin varlığından haberdar oluruz. Genelde bu durumda bilgi ve hakikatin varlığından haberdar olmak, bilgi ve hakikat hakkında kendimize göre bir kanaat ve bilmişlik yaratmak demektir. Nitekim takım tutar gibi zihnimizde algıladığımız, kategorize ettiğimiz birçok bilgi ve hakikatin durumu böyledir.

Bilgisine, bilincine ve farkındalığına varmadan peşin hükümlerle bir bilgi veya hakikat hakkında fikir sahibi olmamız veya bilgisine, bilincine ve farkındalığına hakim olarak öz bilinçle inanç ve iman sahibi olmamızın nedenlerinin başında içinde bulunduğumuz ve yaşadığımız hızlı evrim süreçleri ve farklı olarak aldığımız mesafelerden ileri gelmektedir. Yürürken belli olmayan farklılıkların koşmaya başladığında ortaya çıkması gibi bir durumdur.

Evrim süreçlerinde hayatlar boyunca diğerlerine oranla zaman kaybetmeden bilgiyi alan, yaşayan ve deneyimleyerek gen kotlarına kayıtlayan bir varlığın farklılığı, algılaması ve inancı bunun göstergesidir. Çünkü böyle bir varlığın inancı destekleyen bir bilgi birikimi ve anlayış o varlığın genlerinde kayıtlanmış, depolanmış halde bulunmaktadır. 

Bu konuda cahilliğin en büyük nedeni yaşamsal işleyiş ve süreçlerinin bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.

Hâlbuki bir yaşam sürecinde bir hakikat ve anlayışın çok kolay algılanamayacağının bilgi, bilinç ve farkındalığında olunsaydı, insanlar kendi farkındalıkları oranında kendilerini zorlayarak bilgilenme yönünde zaman, hız ve olanak tanımayarak diğerleri ile olan farklılıkları kapatabilirlerdi. 

Orhan Yarat - 22.10.2013  *ruhsalboyut.com*






Kanıt akla hitap eder. İnanç ise gönül işidir. Gönlün kanıta ihtiyacı yoktur, o gerçeği hisseder, anlar ve görür. Görünen köyün kılavuz istememesi gibi görünen gerçeğin kanıta ihtiyacı olmaz.

Düşünce belli bir seviyeye gelmedikçe gönül açılmaz, gerçek inanç mümkün olmaz. Düşünce belli bir seviyeye nasıl gelir? Düşüncemizi yükseltecek güçler yeteri kadar elimize verilmiştir. İyilik, doğruluk, hizmet, bilgi ve sevgi bizim gerçek güçlerimizdir. Ne yazık ki bu güçleri önemsemiyor ve süreklilik içinde kullanmıyoruz. Bu güçlerin kullanımını kalbimizin çalışmasındaki süreklilik, düzen ve ritim gibi düşünelim. Çünkü bu güçler gönlümüzün, onu canlı kılan büyüten kalbidir. Bu güçler süreklilik ve düzen içinde kullanılmadığında gönül açılmaz. Aklın gönülle birlikte çalışması, gönlü yaşatan bu beş gücü kullanması demektir. Akıl gönülle çalışmadıkça inanç ortaya çıkmaz.

Akıl bu güçleri neden her zaman kullanamıyor? Çünkü toplumsal zihniyet akla hakim oluyor. Günümüzde toplumsal zihniyet genel olarak tüm insanlığa ve hatta bütün dinlerin inanıyorum diyen mensuplarına da hakimdir. Toplumsal zihniyetin ikilik içinde, çifte standartlı, maddi kazanca, konfora, tahakküme, etiketlere dayalı güç ve itibar anlayışı, gönül güçleri ile kısa ifadeyle sevgi dediğimiz büyük yasa ile bağdaşmaz. Toplumsal zihniyete teslim olan kişinin kalbi kapandığı için inanıyorum dese bile gerçekte inanmadığı her işinden bellidir.

Ancak insanları siyah beyaz ayrımı gibi inanan ve inanmayan şeklinde kesin çizgilerle ayıramayız. Nice inanmayan zamanla düşüncesini yükseltmiş ve gönülce uyanmıştır. Bizim için doğru davranış inanmayanı zorlamamak, kanıt göstererek ikna etmeye çalışmamaktır. Herkes kendi yolunu kendisi açmakla sorumludur. Bize düşen yolunu açarken isteyenlere yardım etmektir.

Güney Haştemoğlu - 23.10.2013 *ruhsalboyut.com*

 

 

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.