HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI
Renk nasıl bir güçtür, kaynağı nedir?
İnsanın görebildiği elektromanyetik radyasyona ışık adı verilir. Işık ışınımlarının dalga boyları 400 ile 700 nanometre arasında değişir ki, insan gözünün duyarlı olduğu tayf, elektromanyetik dalgalar tayfında çok dar bir görüş alanını kaplar. Bu tayfın üst sınırında yer alıp göremediğimiz ışınlara morötesi, bu tayfın alt sınırında yer alıp da göremediğimiz ışınlara kızılaltı ışınlar veya radyasyonlar denir. Üst ve alt sınırlar arasındaki gözle görülebilen tayf alanı içindeki tüm ışınımlar bir kaynaktan veya yansıdıkları yerden göze birlikte ulaşırlarsa beyaz renkli görünürler. İnsan gözünün algılayabildiği yedi temel dalga boyu kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit ve mordur.
Yaradılış, birin üçe üçün bire yansıması ile olmuş ve oluşturulmuş olup, el'an bütün yaratılışlar aynı şekilde birin üçe, üçün bire yansıması şeklinde devam etmektedir. İlk temel oluşum meydana gelirken sırayla ışık, ateş ve ses unsurları ile birlikte yaradılış başlatılmıştır. Yaradılışın temeli olan ışık, ateş ve ses, genlerimizdeki uzay zaman boşluklarında ışık, ateş ve ses karakterli, bilgi porları olarak doldurmuş olup, bu porların belli bir kısmının bir araya gelmesiyle atom altı parçacıkları olan kuantları meydana getirmiştir.
Işık karakterli porların etkin ve hâkim olduğu üçüncü boyut alfa yaşamındaki bildiğimiz renkleri yedi temel dalga boyutunda algılamaktayız. Ancak tekâmül ile yaşamımıza ateş karakterli beta porları aktif ve hâkim olduğunda ise dalga boyları farklı olan daha değişik renkleri ve tesirlerini algılayacağız. Daha sonra ki ses karakterli omega porları aktif ve hâkim olduğunda ise sonsuz renk ve sonsuz renk tonlarını algıladığımız gibi etki ve tesirlerini de algılayacağız.
Renklerle olan aşinalığımız, damarlarımızdaki kan gibidir. Renklerin her an her şey üzerindeki kendine özgü etki, tesir ve güncelliğini el'an yaşarız. Her rengin bir dili ve kendine özgü etki ve tesiri vardır. Renkler bizlere değişik olgu ve oluşumların farklı vibrasyonlarda olduğunu gösterir, belirtir ve hatırlatır.
Kaynak: Axoy Ra Bilgelik, Meta ansiklopedi, Seslenişler, Bilgi kitabı
Orhan Yarat - 22.1.2013 *ruhsalboyut.com*
Her şeyin tek bir kaynağı vardır ve her şey gücünü O'ndan alır.
Renkler, düşüncelerimizin form almış halleridir. Tıpkı, dünyamızı bizlerin şekillendirdiği bilgisi üzerine, kurgulamış olduğumuz hayatı renkler üzerinden gerçekleştirmemiz gibi. Her ürettiğimiz düşünce, düşüncemizin mahiyeti doğrultusunda ilk başta auramız üzerinde daha sonra da düşünceyi yönlendirdiğimiz yere doğru bir form almaktadır. Bu durum, düşüncelerimiz üzerinden nasıl bir sorumluluk üstlendiğimizi de açıklamaktadır.
Renklerin, dünya görüşü üzerinden şekillendirdiği bir hayat olduğu gibi, üst bir düşünceyle de ruhsallığımız üzerinden erişebileceğimiz, sonsuz renk tayfının da olabileceğini söyleyebiliriz. Renkleri, dünya bakışımız üzerinden güneş ışığının ürettiği bilgisi mevcuttur. Bu bilgi üzerinden bakacak olursak, dünya yaşamımız güneş ışığı olmadan renksiz ve görüntüsüz olurdu. Bu bağlamda güneşimiz, ilk başta dünya bilgisine ve oradan açılacağımız güneş sistemi bilgisine ışık tutmaktadır diyebiliriz. Dünya üzerindeki bedenli halimiz, güneş sistemi üzerindeki belli bir frekans aralığından bakabileceğimiz yer demektir. Bu anlamda bakabildiğimiz yer, bedensel sınırlarımız içerisinde kalır diyebiliriz. Bu durum nereden bakıp, neyi gördüğümüzü de açıklamaktadır. Tabi ki bu bedenler içerisinde ruhsal bir yaşamı bilerek sürdürebiliyorsak o zaman durum değişebilir ve başta söylemiş olduğumuz geniş bir bilgiyi, şuurumuz kadarıyla aydınlatabiliriz.
Renklerin bizdeki kaynağı, ruhsal şuur kapasitemiz kadardır diye düşünmekteyim. Güneşin, dünyamız üzerindeki renkleri ve oluşumları madde ortamında görünür kıldığı gibi, bizlerin de ruhsal ışığını daha üst şuurlar üzerinden yakarak, önünü ruhsal manada görebilmesi gerekmektedir. Bunun için de geleceğimizi şekillendirecek olan renklerin, O'ndan gelen gücüne kavuşma ihtiyacımız vardır.
Tarık Öztürk - 4.2.2013 *ruhsalboyut.com*