HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI
Zihin aktivitesi nedir, nasıl sağlanır?
Zihin aktivitesi, olaylar karşısında etki / tepki mekanizmasının etkisinde kalmadan, sebep / sonuç ilişkisini görerek, bilgiyle doğru davranma, kısaca yaşamın akışıyla oradan oraya sürüklenmeden, insanlık için her an hizmete ve sevgiye muktedir olma halidir.
Muktedir olma şüphesiz basamak basamak çıkılan bir güçtür. Önce düşüncelerimizi, sonra duygularımızı kontrol altına almak zorundayız. Bu kontrol bizi kitlesel bilincin üstüne çıkaracaktır. Hangi temel esasa göre kontrol? Bu temel esas, tüm yaratılışa hâkim olan ruhsal yasalara uygunluğun kontrolüdür ki sıklıkla sözünü ettiğimiz iyilik, doğruluk, hizmet, bilgi ve sevgi dediğimiz beş yasa, beş güç, beş anahtardır. Bu beş anahtarı kullandığımızda düşüncelerimiz ve duygularımızla birlikte yaşamımızı da kontrol altına alma gücünü kazanırız ve kendimiz üzerinde muktedir oluruz. Kendi üzerinde muktedir olamayanın olaylar üzerinde muktedir olması mümkün değildir.
Kitlesel bilinç nedir? Şu anda o bilincin düşünce ve duygularını yaşıyoruz. Bizi yukarıda sayılan beş anahtarı kullanmaktan alıkoyan kitlesel bilinçtir. Kitlesel bilinç yüzyıllardır birlikte oluşturduğumuz gerçek dışı, sanal, kurgusal, korku dolu düşük bilinçtir. Biz bu nedenle aktif zihinler değil, kitlesel bilinçten kopyalanmış durgun zihinler taşımaktayız.
Aktif zihin gerçeği bilmek, yaşamak ve yaşatmak dileyen zihindir. Yüce Rehber Sistemler, aktif zihne sahip kişileri, O’nun İzniyle ve izin verdiği kadar, bilgilendirir, yol gösterir, onlara güç verir. İnsan yaratılış olarak çok şeyi yapmaya muktedirdir. Yeter ki başarmayı istesin, azimle şevkle çalışsın. "İmkânsız", insanın başarısızlığını örtmek için icat ettiği bir sözdür.
Güney Haştemoğlu 19.11.2013 *ruhsalboyut.com*
Varlıklar mineral, bitki, hayvan ve insanımsı varlığa kadar süregelen evrimleri ile birlikte kullandıkları, kök şakrası(Oris),göbek altı şakrası(Sadisna),göbek üstü şakrası(Mahira) olmak üzere ilk üç şakralarının yıldız kutuplarında bulunan her bir ters ve düz üçgenlerinde uzay, zaman ve form içinde devinirlerken zevksel olguları, düşünsel olguları, duyumsal ve duygusal olguları yaşarlar.
Milyar asırlar devam eden ilk üç şakradaki yaşam süreçlerinde kayıtlarını yaptıkları alan zihinsel aktivitelerini sağladıkları alandır. Varlık yaşam süreçlerinde bütün deneyim ve tecrübelerini zihinsel alana kayıtlar. Yaşamı idame etmesi ve deneyim alanlarını evrimi doğrultusunda sağlıklı kullanabilmesi için zihinsel alana depoladığı veya faydalanacağı birikimlere ihtiyacı vardır. Hummanoid veya beşer olarak ifade edilen ilk üç şakrada yaşamı sürdüren varlıkların zihinlerine kayıtladıkları evrim süreçleri çevreleri, tecrübeleri ve öğrendiklerinin karşılığıdır. Bu yaşam dokunarak, görerek ve tecrübe edilerek sürdürülen somut, maddesel yaşamdır ve bütünsel olarak hepsine birden genel evrim süreci denir.
Hümanoyya, kâmil insan veya hakiki insan safhasında ise varlık, kalp şakrası (Nahura) safhasına geçmiş olur ki, özel evrim şartları ile başka bir esas ve hakikatin yaşam süreçlerinde devinime geçmiş demektir. Enerjetik (Süptil) açılımlar ile birlikte makul vicdan süreçlerindeki yaşamını sürdürür. Bu safhada zihinsel aktivite ve bilinçten, öz bilince geçerek maddi ve manevi bilgi, bilinç ve farkındalık safhalarına tedricen adımını atar.
Öz bilinç safhasında varlık zihinsel aktivitesindeki el’an değişim ve gelişimin farkındalığı içinde olup, illüzyonik bilgilerine kendini tutsak etmez. Çevresinin etki, empoze ve yaptırımlarını kale almaz. Zihninin yarattığı korkuların, kaygıların ve yaşama güdüsünün sanal algılamalarından etkilenmez, tesiri altında kalmaz, tabular yaratmaz.
Orhan Yarat 19.11.2013 *ruhsalboyut.com*
Zihin aktiviteleri, sağlıklı ve canlı bir yaşam için çok önemlidir. Çok küçük yaştan itibaren bu aktivite alışkanlığının sağlanması gerekir. Çağımız insanı evden işe, işten eve monoton bir yaşam sürmekten ve bunun yanına kendini geliştirebileceği hobiler koymamaktan dolayı depresyona girebilmektedir. İnsanın zihni sevdiği bir hobi sırasında aktif hale gelebilir. Monoton bir yaşamda ise zihin hareketliliği düşük bir seviyede kalmaktadır.
Düşük zihin aktivitesinin en önemli sonuçlarından birisi Alzheimer hastalığıdır. Uzmanlar ileride bu sorun ile karşılaşılmaması için zihni sürekli aktif tutacak pratikler önermektedirler. Mesela önerdikleri şeylerden birisi evinize sürekli aynı yoldan gidip gelmeyin, farklı yollardan gidip gelin. Kendi tecrübelerimden her gün aynı yoldan gidip gelinir ise hareketler otomatikleşiyor, beyni adeta rölantiye alıyorsunuz. Hatta yolculuğun bazı anları hatırlanmıyor bile! Ancak farklı bir yol esnasında zihin hareketli, durgun değil. Her yola dikkat ediliyor, yeni yerler öğreniliyor, bu sırada farkındalığınız çok yüksek bir seviyede, çünkü yola dikkat edilmez ise yolu kaybedebiliriz. Tabii tekrar yolu bulabilmek için gösterilen çaba esnasında da zihin yine aktif bir şekilde çalışmaya devam ediyor.
Zihin aktivitesinin temel taşı, yaratıcı ve aktif düşünce. Zihnin gelişmesi yeni şeyler öğrenmesi ve eskiye dair kalıpların yıkılmasına bağlı. Bunun için her yeni günden, yeni bir şeyler öğrenebilmeliyiz. Bunun yolu kitaplar, internetten araştırmalar, televizyonda belgeseller v.s. gibi pekçok olanaktan geçiyor. Dünyanın tüm bilgilerine araştırarak ulaşabiliyoruz. Çağımız insanı eski insanlara nazaran çok daha ağır koşullarda, depresyon-stres içerisinde yaşayabilir. Ancak bunu aşması için elindeki aletler ise hiçbir çağda bulunmayacak kadar çoktur. Her insan ayrı bir değerdir ve herkesin kendini geliştirme yolu farklı olabilir. İnsan, kendini geliştirebileceği metotları bulmak zorundadır. Gelişim ise ancak yüksek zihin aktivitesi ile sağlanır.
Turgut Özbek 29.11.2013 *ruhsalboyut.com*