Mevlana Yılı: 2007
Bu yıl Mevlana'yı anma törenleri 7–17 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek. Mevlana, Anadolu'da yetişen ve aradan geçen 800 yıla karşı dünya üzerindeki ünü her gün biraz daha artan çok önemli bir mistik. Ünü artan diyoruz, çünkü felsefesinin ne kadar anlaşıldığını, görüş ve duyuşlarının ne kadar yaşama geçirildiğini bilmiyoruz.
Bizler, bu toprağın çocukları, Mevlana'yı yılda bir kez, Aralık ayında, bir hafta anarken, 2007 yılı UNESCO tarafından Mevlana Yılı ilan edildi. UNESCO, Mevlana'nın oluşturduğu, Mevlevi Yaşam Kültürü'nü "Kaybolmaya Yüz Tutmuş Kültürler" arasında gördü ve bu kararı aldı. Günümüzün marka yaşamlar ve bu marka yaşam için çalışan köleler olarak ayrıştığı dünyamızda Mevlana'yı anlamak, o kültürü günümüz kültürü ile harmanlayarak yaşatmak bizlere düşerdi. Ancak bizler de o muazzam felsefeyi "Ne olursan ol, yine gel" mısraına ve semazen gösterilerine sıkıştırıp, önü arkası olmayan bir söze ve turistik törenlere çevirdik vesselam.
Kim bilir, belki de Mevlana'nın eserlerini batınî anlamda daha yüksek, daha ince kavrayıp o ışığı günümüzün ışığı olarak ortaya çıkaracak yüksek bilinçli genç insanlar çoktan bu konuda çalışmaya başlamışlardır. Dileriz öyle olsun.
Mevlana'nın üstü kapalı olarak ifade ettiği varlık anlayışı, Büyük Gerçek karşısında insanın durumu, o gerçek içinde insanın yeri, insanın ruhsal ve zihinsel yapısının yasaları hakkındaki düşünceleri günümüzün spritüel bilgileriyle örtüşmektedir. Biz yerimizin elverdiğince onun bu düşüncelerine açık örnek olan bir, iki şiirini sizlere sunalım:
Kardeşim sen düşünceden ibaretsin,
Geriye kalan et ve kemiksin,
Gül düşünür gülistan olursun,
Diken düşünür, dikenlik olursun.
***
Baktım birdenbire canlandı ölü.
İhtiyarlar baktım genç oluverdi.
Baktım bakırlar kesildi som altın.
Daha iyisi geldi yerine,
Daha güzeli baktım,
Şehrimizden ayrılanın.
***
Gönlü saf sufiyim ben,
Benim tekkem âlem,
Medresem dünya benim.
Değilim abalı sufilerden.
İster yakarış eri ol sen,
Meyhane eri istersen,
Bundan sanki ne çıkar?
Yok, cumartesiymiş, yok cumaymış,
Bence ne farkı var?
Gerçeğin tadını alan er,
Ne altına aldırış eder,
Ne kalendar tacına bakar.
Ne tasası vardır, ne kini.
Güney Haştemoğlu
(Güncelleme: 06/12/2006)