HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI

 


Kalp sükûneti ne demektir, tüm hayırlardan uzak

ortamlarda
bile kalbimizin sükûnetini nasıl
koruyabiliriz?

        

 

 

Sükûnet tüm gönül değerlerinin mekânıdır. Gönül sulhu, sükûneti; akıl mücadeleyi simgeler. Kalbin sükûneti, kalbe gönül değerlerinin hâkim olmasıdır. Gerçek adalet, gerçek nizam, gerçek sevgi, Varedenin tüm gücü sükûnet içindeki kalptedir. Sükûneti kaybolmuş bir kalp karanlığa gömülmüştür, sınavlarla baş edemez ve gittikçe ışığa dolayısıyla hayra ve O'nun Rızası'na daha uzak düşer.

İnsan dünya üzerindeki sınavını hayırda olduğu kadar kazanacaktır. Hayır anlamı ruhsal anlamların tümünü içerir. Dünya üzerindeki kaderimizi hayrımız tayin eder. Çünkü hayır esasa hizmet edenlerin bulunduğu seviyedir. Esasa hizmet gücümüz, sevgimiz, bilgimiz, hayırdan uzaklaşan ortamlarda sınanır.

Dünyamız, ülkemiz zor günlerden geçmektedir. Bu zor günlerin insanlığın hayrına dönüşmesi için sevgi esasının düşüncelerimize, davranışlarımıza hâkim olması gerekir. Sevgi her şeyi hayra götüren, zihinleri geliştiren, yükselten enerjidir.

"Şimdi dünyanız oldukça karanlık ve pek çok olaya gebe bulunmaktadır. Pek çok hadise ve olay hayır hedeflerinin tahakkuku için gelişmiş zihinler, O'nun güzelliğine açık düşünceler bekliyor. Bir an ki umursamazlığın, bir görmezliğin sıkıntısını pek çok insan topluluğu pahalıya ödeyecektir." (ayseli.org/Öğretilerden 8)

         "Hayırların kazanılması gerektiği zaman içinde hayırsızlıkları ya da hayrın çok ötesindeki bulunuşu üzerinde taşıyanlar bilsinler ki, kaybolan bir güce doğru yaklaşmadalar." (ayseli.org/Öğretilerden 12)

Hayır, ilahi bilginin Yüce Kudretle birleşen en büyük armağanıdır. İlahi bilgi, çarpım tablosu gibi ezberleyip her gerektiğinde kolayca uygulayacağımız, her olayda hemen başvuracağımız bir bilgi değildir. İlahi bilginin olaylar karşısında kullanılabilmesi kalbin sakin olmasına, olaylarla dalgalanmamasına bağlıdır. Kalbin sükûnetinden bahsedebilmek için sükûnetin devamlı olması gerekir. Hüküm vermeyen, kendine hâkim olan, duygularının kontrolünü kaybetmeyen, bilgiden ayrılmayan, dünya yaşamının kararını bilen ve bunların devamlılığını sağlamış olan kişi kalbinin sükûnetinin de devamlılığını sağlamıştır.

Güney Haştemoğlu - 17.6.2013 *ruhsalboyut.com*






          Bir buçuk asır önce insanlık için ilahi ve evrensel bilgi kapıları ruhsal öğretiler ile ardına kadar açıldı. Bu durum insanlığın liyakatte, sorumlulukta ve gelişmişlikte bir mesafe kattediğinden açılmış değildir. Yüksek prensipler tahtında ilahi ve evrensel sistem, nizam ve düzen, hızlı evrim programlarını tedrici olarak insanlığa açmıştır.

          Bir rahmet olarak insanlığa uzanan yüksek bilgi ve enerjiler, düşünceden, idrakten kavramlara kadar devrim niteliğinde etkiler yaparak insanlığın sıçramasına vesile olmuştur. Algılamaya müsait birey ve toplumlar daha önce etkilenerek kültürlerinde değişim, dönüşüm ve gelişimi sağlarken diğer toplumlarında etkilenmesi ile dünya insanlığı bugünlere kadar gelmiştir.

          Hızlı evrim programları ile özünde mahşeri bir deneme, sınama ve ayıklanma süreci yaşayan insanoğlu, ilahi ve evrensel düzenin özgür irade yasası gereği,  her çeşit yaşam, düşünce ve felsefe ile yol ve yöntemlerini yarattığı düzenler içinde, ilahi ve evrensel yolunu bulmuş, çıkmaza saplanmış veya zaman kaybetmektedir.

          Toplu yaşamın etkisi, tesiri ve yansımaları sonucu birlikte yaşama mecburiyeti, sabrı, idaresi zorunluluğu, uyumu, yasası sonucu, evrensel yolunu bulmuş, çıkmaza saplanmış veya zaman kaybetmekte olan insanlar kitleler halinde bir arada yaşama sürecini bütün dünyada aşağı yukarı aynı şekilde yürütmektedirler.

         Toplumsal olarak bütünsellik görüntüsü olsa da tekâmül olarak farklılaşma süreci devam etmektedir. İlahi ve evrensel enerji akımları olsun, evrensel şeytani negatif enerji akımları olsun, dejeneraktif korsan kişilik enerjilerinin açığa çıkması olsun, etki, tesir ve yansımaları kişilerde farklı şekillerde ortaya çıkmış, çıkmakta ve çıkacaktır.

         Toplumda eylem olarak, fikir olarak ve düşünce olarak oluşan farklı insanların olduğu gerçeği karşısında kalp sükûnetinin kişiler bazında nasıl, ne şekilde olabileceğini bu durumda kestirmek zor olmasa gerek. Etkileşim ile açığa çıkmaya başlayan, çok daha belirginleşen davranışların analiz ve sentezi yapıldığında altta yatan tekâmül gerçeğini görmemek mümkün değil. İlahi ve evrensel hakikatler olsun, diğer gerçeklerde olsun "mış" gibi yapan insanların, kadim zamanlarda söylendiği gibi açığa çıkan gerçek yüzleri ile kalp sükûnetlerinin nasıl olabileceğini kestirmek çok kolaydır. 

         Toplumda cereyan eden ibret, misal ve yansımaların, ilahi ve evrensel yolda olanlarda yarattığı şükür ve hamd etme halinin bilgisi, bilinci ve farkındalık derinliğinin her türlü ortamda kalp sükûnetini muhafaza edeceği de gerçektir.

         Ancak pozitif bireysel farkındalığı bencil egosantrik bir şekle dönüştürmeden, ilahi ve evrensel bilgi, bilinç ve farkındalığı aktarmada, bildirmede ve öğretmede her türlü hayır yolunun denenmesi gerektiği ve gerçeği ile karşı karşıya olduğumuz çok belirgin olarak açığa çıkmıştır.      

Orhan Yarat - 17.6.2013 *ruhsalboyut.com*







Kalp sükûneti, aklın esaretinden kurtulup gönlün sesini dinlemeyi bilmektir. Akıl tek başına mevcut olayları karşıt tepki ile cevaplamaya yöneliktir. Gönle dönerek sağlanan kalp sükûneti,  en zor anlarda dâhi O'nun yüce değerlerini gözeterek doğruda kalarak davranabilmek ve bulunulan ortamdan kendini koruyarak o ortama yüceliğin titreşimini dağıtmaya aracı olabilmektir.

Yaşamın her anının bir sınav olduğu gerçeğini kabul ediyorsak, bu sınavın yüksek insanî vasıflar üzerinden olduğunu da biliriz. Vicdan, iyilik, doğruluk, birbirimizin hakları ve birçok değer üzerinden her an karşımıza büyük/küçük örnekler çıkmakta. Bu örnekler bizim aslında ruhsal boyuttaki varlığımızı şekillendirmemize yardımcıdır. Aldığımız kararlar ne kadar doğruluk amaçlıyorsa, kalbimiz o kadar sükûnete açılabilmektedir. Sükûnet yüksek bir titreşim hâlidir. Yüksek ahlâk ve erdemlerden uzak davranışlar ve düşünceler, ruhumuzda derin kaosa neden olup bizleri ruhsal olgunluk olarak da tanımlanabileceğimiz sükûnetten uzaklaştırmaktadır.

Yaşadığımız zamanın gereğince hepimiz hızlandırılmış bir tekâmül planının içerisinde yer alıyoruz. Bu hızlandırılmış tekâmül planının sınavları da her zamankinden ağırdır ve süreklidir. Dolayısıyla hayrı üzerimizde tutmanın zorluğu da her zamankinden daha fazladır. Ancak gerçeğe ulaşmak isteyenler için hayrı korumak ve kalbin sükûnetini sağlamak tek kurtuluştur. Bu noktada bizlere yardımcı olacak olan şey, 5 esastır. İyilik, doğruluk, hizmet, bilgi ve sevgi her problemin çözümüzün ve insanın tek kurtuluş yoludur. Konuşmalarımız ve davranışlarımızda bu beş esası dikkate almak, bir nevi O'nunla beraber olmak demektir ki, kalp sükunetinin en mutlak hâli de o hâl'dir.

Şehnaz Çalışkan Demir - 24.6.2013
*ruhsalboyut.com*