TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 18 Nisan 2024 Perşembe

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon

 

 

 

Ateş İyiliktir

 

 

Siz hiç intikam planlamakta olan birinin yüzünü incelediniz mi? Boş yere dememişler ''İntikam acı bir içecektir'' diye. Yaşamda hepimiz kimi zaman boşluğa yuvarlanır ve güçlü bir intikam alma peşine düşeriz. Düşeriz dedim ya, bu sahiden olumsuz enerjilerin bulunduğu alana hızla dalıvermektir. İyilik ve güzellikten uzak berbat ve utanılası bir durum... İnsan bedel ödetmeyi düşündüğünde büyük bir tatmin duygusu yaşayacağını, acısının ancak böyle geçeceğini, her şeyin daha iyi, daha güzel olacağını ve bundan böyle mutluluğu bulacağını hayal eder. O bedelin, kuvvetli bir anaforla kendisini de içine alıvereceğini hiç bilemez. Bunu anladığında ise ok yaydan çıkmış olur.

         İnsanın hiç bir konuda bilgisi tam değildir. Olaylar, sayısız etkilerle tahmin edilemez bir şekilde çeşitli yönlere sapar gider. Bu yüzden insan kendi bildiği üzerinden yürüdüğünde, hakikatle buluşamaz. Şüphesiz adalet her hal-ü karda yerini bulur, bizler anlayamazsak da.

Çok zor da olsa affetmek,  kötü durumlara düşmemek için en kısa yoldur... desek de, haklı olduğumuzu zannettiğimiz yerde kendimizi alt edilmiş, yenilmiş hatta aciz hissederiz. Bu gücümüzün yetersizliğidir. Kişi kendinin en haklı olduğunu düşündüğü anda bile takınmış olduğu negatif ve lekeli bir tavır vardır. Hiç kimse yüzde yüz suçlu/haklı değildir. Bu durum insanın aşmak zorunda olduğu yakıcı bir ateştir ve yayılımı hızlı, tahribatı büyüktür. Tüm bu anlatımlar benzetmedir, tam tarif bulunamaz. Çünkü her olay kendine özgüdür.

Ateş, herkesin farklı bir tarafını yakar ve temizler. Bu ateşin kutsal yanıdır, iyiliğidir. İçinden temizlenmiş, güzelleşmiş, akıllanmış, şükre ulaşmış, merhametli insanlar çıkar. Bu kadar çok insanın intikam peşinde olduğunu gördüğümüzde, bu dünyaya cehennem yeri diyebilir miyiz? Hayır diyemeyiz. Hepimiz düşüncelerimizin, anlayışlarımızın, fikirlerimizin bağları içinde hapis gibiyiz. İçimizde kimsenin ulaşamadığı, kendimizle bile yüzleşmekte zorlandığımız karanlık bir yanımız vardır ya hani... işte orası paramparça olup yanmadıkça, yarattığımız o cehennemden çıkamayız. Bizleri, kendi dönüşüm gayretlerimizden başka kimse kurtaramaz. Çünkü cenneti de cehennemi de bizzat kendimizin, bakış açımızın yarattığını görebilmemiz, bilgiye ulaşabilmemiz bu yaşam, bu ateş sayesinde mümkün olmakta.

Böyle baktığımızda intikam, hızlandırılmış bir eğitim ve iyilik planı olarak görünüyor. Şüphesiz bir an önce bir intikam planlayın ve ateşlerle yanın diyemeyiz ama şunu bilin ki affedenlerin yükleri hafifliyor.

Günal Gölhan - 15.12.2010 *ruhsalboyut.com*

 

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.