Gerçekte sınav her andır. Biz devamlı olarak an içindeki bize göre küçük, Sisteme göre büyük ve önemli sınavları kaybettiğimizin farkında olmuyoruz. Ne zaman ki karşımıza bizim büyük gördüğümüz bir sınav çıkıyor o zaman doğru karar vermek istiyoruz ama doğru kararı verecek gönül dediğimiz mekanizma an içindeki kayıplarla kapandığı için olayla başa çıkamıyoruz. Olayla başa çıkmak için ihtiyacımız olan aydınlatıcı, yol gösterici ve bizi muktedir kılacak güç aklın değil, açık gönlün gücüdür.

Zihnimizin bir anlamda bizim evimiz olduğunu, gerçekte zihinde yaşadığımızı anlamalıyız, bilmeliyiz. An mertebesinde evimizi devamlı kirletiyoruz. Evimiz çöp ev gibi. Evimizde kavga ve gürültü var, devamlı konuşma var. Gönül düzen, barış, sevgi, sükûnet ve huzurdur, oraya misafir olamıyor. Hâlbuki gönül değil misafir olmak, devamlı orada olmak istiyor ki artık gönül gözü, gönül kulağı açılsın, sınavlar sınav olmaktan çıksın. Olaylar gönül gücü karşısında kum tanesine dönüşsün, yolumuz açılsın. Ayaklarımız dünyaya basarken enerji boyutunda yaşamaya başlayalım.

Kolaylıkla ve doğru şekilde hemen çözebildiğimiz durumlar sınav değildir. Sınav bizi doğru davranmakta zorlayan, başedemediğimiz durumdur. Sınavları yaratan biziz. Bilincimizin yetmediği yerde, yasaları, esasları, değerleri görmezden geldiğimizde ortaya çıkan mekanizma sınavı yaratır. Ruhsal Sistemin bizi yokladığı, denediği durumlar var. Aslında bunlar deneme ve yoklamadan çok bizi bize gösteren durumlardır. Kendimizi bir şey başarıyor veya bilinçte adım atıyor sandığımız, görevlere, iltifatlara layık olduğumuzu düşündüğümüz, büyük sözler söylediğimiz zaman yarattığımız mekanizmanın sınavlarıdır. Kimi zaman irademiz sabırla denenir. Sabrı inancımızla başarınca, O'nun bize erişen ilhamı, sezgisi irademizi güçlendirecektir. İrademiz, inancımız sabrımız O'nun bize erişen ilhamı, sezgisi hepsi birlikte güçlü bir mekanizma yaratır.

Her insandan beklenen bir gelişme, gayret ettiği takdirde ona açık olan bir kapı vardır. O gelişmeyi sağlayacak bütün imkânlar fırsatlar kişiye verilmiştir. Bu bekleniş de bizler için apayrı bir sınavdır. Düzen ve kanunlar bizi her lahza denediği gibi, bazı zamanlar özellikle daha geniş sınar.

Varoluş en küçük değerlerden başlayarak mekanizmalara, düzenlere, planlara, sistemlere, esaslara, yasalara dönüşerek iç içe, birbirini etkileyen, devinen canlı, şuurlu enerjiler bütünlüğüdür. Bunu anlamak, öğrenmek ve bir noktadan uyum sağlayarak o Bütün'e dâhil olmak, oradaki yerimizi almak zorundayız. Sınavların nihai sonucu bize bunu kazandırmaktır. Bu nedenle imtihan gerçeği sevgiyle, saygıyla karşılanmalı ve başarmak için ne yapmak gerekiyorsa yapılmalıdır. Sınanmalarda bunları başaramayan hayırda olmayacaktır.

Bizim seçimimize bırakılmış iki değerler topluluğu var. Ruhsal olan gerçek değerler ve dünya realitesine ait geçici nefsî değerler. Hangi değerleri seçiyorsak o tarafla ilgili mekanizmayı kuruyoruz. Ve sonuçta her enerji bütünlüğü gibi zihnimizde kurmuş olduğumuz, zihnimize hâkim olan mekanizma gerçek değerlerden oluşmuşsa yeni gerçek değerleri kendine çekerek büyüyor. Veya dünya realitesine dönük mekanizma kurmuşsak kendi benzerleriyle büyüyor ve bize hâkim oluyor.

Şunu da bilmemiz gerekiyor ki halen egonun yarattığı mekanizmaların sonuçları içindeyiz. Sınavlar, sınavlardaki başarısızlıklar, hatta sınavı fark bile edemiyor olmamız, bizi ruhsal yanımızdan uzak düşüren egosal mekanizmamızın yarattığı bir durumdur. Mekanizma dediğimiz canlı enerjinin beslendiği yer bizim ilgilendiğimiz bilgiler, isteklerimiz, ilgi alanlarımızdır. Eğer bunlar hayırdan uzak, saptırıcı, yanlış, egosal durumlarsa o mekanizmanın da bize çok şeyler kaybettireceğini, karanlıklara gömülüp kalacağımızı da bilmeliyiz. Yani her halükarda bizi çekip götüren bir mekanizma içindeyiz, ama yukarıya ama aşağıya! Uyduğumuz sürece aşağıya, uyanırsak yukarıya! Ruhsal Sistem daha aşağılara düşmemizi engellemeye, yukarı çıkışımızı kolaylaştırmaya çalışıyor.

Bizde yer bulup gelişen değerlerin yarattığı mekanizmamızı tanımak, egosal mekanizmamız yerine gerçek değerlerle gerçeğin, hayrın mekanizmasını kurmaya başlamak, sınavları fark ederek sevgiyle, saygıyla, şükürle karşılamak kendimizi bilmek için atacağımız ilk adımdır.

Güney Haştemoğlu  14.1.2017  *ruhsalboyut.com*